Fotokeratit Nedir?

Yazar Yorum Yap 114 Görüntüleme
Fotokeratit Nedir?

Göz sağlığı, genel sağlığımızın önemli bir parçasıdır ve gözlerimizin maruz kaldığı çeşitli dış etkenler, farklı göz rahatsızlıklarına yol açabilir. Bu rahatsızlıklardan biri de fotokeratittir. Fotokeratit, özellikle güneş ışığına ve diğer ultraviyole (UV) ışınlara uzun süre maruz kalındığında ortaya çıkan bir göz rahatsızlığıdır. Bu makalede, fotokeratit nedir, nedenleri nelerdir, belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında ayrıntılı bilgiler bulacaksınız.

Fotokeratit Nedir?

Fotokeratit, korneanın (gözün önündeki şeffaf tabaka) UV ışınlarına maruz kalması sonucu meydana gelen bir iltihaplanma durumudur. Halk arasında “kar körlüğü” olarak da bilinir. Bu rahatsızlık, özellikle kış aylarında karla kaplı alanlarda veya deniz kenarlarında güneş ışığına doğrudan maruz kalındığında daha sık görülür. Fotokeratit, güneşin zararlı UV ışınlarının korneaya zarar vermesi sonucu oluşur ve genellikle geçici bir rahatsızlıktır. Ancak, şiddetli vakalarda daha ciddi göz problemlerine yol açabilir.

Fotokeratitin Nedenleri

Fotokeratit, korneanın (gözün şeffaf tabakası) UV ışınlarına maruz kalması sonucu oluşan bir iltihaplanma durumudur. Bu rahatsızlık çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. İşte fotokeratitin başlıca nedenleri:

Güneş Işınları

Güneş ışınları, fotokeratitin en yaygın nedenidir. Özellikle yaz aylarında deniz kenarında veya kış aylarında karla kaplı alanlarda güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmak, korneada hasara yol açabilir. Güneş ışınları, UV-A ve UV-B ışınları olarak ikiye ayrılır. UV-B ışınları, korneaya daha fazla zarar verir ve fotokeratit oluşumuna neden olabilir. Deniz kenarında veya karla kaplı alanlarda, güneş ışınlarının su veya kar yüzeyinden yansıması, UV ışınlarının yoğunluğunu artırarak fotokeratit riskini yükseltir.

Suni UV Kaynakları

Suni UV kaynakları da fotokeratitin önemli nedenlerinden biridir. Bu kaynaklar şunları içerir:

  • Solaryum Cihazları: Bronzlaşma amacıyla kullanılan solaryum cihazları, yüksek miktarda UV ışını yayar. Bu cihazların uzun süreli kullanımı, korneada hasara neden olabilir.
  • Kaynak Makineleri: Endüstriyel alanda çalışan kişiler, kaynak makineleri kullanırken yeterli koruma önlemleri almazsa, UV ışınlarına maruz kalabilirler. Bu durum fotokeratit riskini artırır.
  • UV Lambaları: Sterilizasyon ve dezenfeksiyon amacıyla kullanılan UV lambaları da gözler için tehlikeli olabilir. Bu lambalara uzun süreli maruz kalmak, korneada iltihaplanmaya yol açabilir.

Yetersiz Koruma : Güneş gözlüğü veya koruyucu gözlük kullanmadan uzun süre dışarıda bulunmak, gözlerin UV ışınlarına karşı savunmasız kalmasına neden olur. Özellikle açık havada çalışan veya spor yapan kişiler, yeterli koruma önlemleri almazsa fotokeratit riskiyle karşı karşıya kalabilir. Güneş gözlüklerinin UV filtreli olması, korneayı zararlı ışınlardan korumada önemli bir faktördür.

Kar ve Buz : Karla kaplı alanlarda, özellikle dağcılık ve kayak gibi kış sporları yaparken, güneş ışınlarının kar yüzeyinden yansıması UV ışınlarının etkisini artırır. Bu durum, “kar körlüğü” olarak da bilinen fotokeratitin yaygın bir nedenidir. Kar ve buz yüzeyleri, UV ışınlarını %80-90 oranında yansıtarak gözlerde ciddi hasara yol açabilir.

Yüksek Rakımlar : Yüksek rakımlarda, atmosferin koruyucu etkisi azalır ve UV ışınlarına maruz kalma riski artar. Dağcılık veya yüksek irtifalarda yapılan aktiviteler sırasında UV ışınlarına maruz kalmak, fotokeratit riskini artırabilir. Atmosferin incelmesi nedeniyle yüksek rakımlarda güneş ışınları daha güçlü ve zararlı hale gelir.

Yansıtıcı Yüzeyler : Yansıtıcı yüzeyler, güneş ışınlarının etkisini artırarak fotokeratit riskini yükseltir. Su, kum, beton ve cam gibi yüzeyler, güneş ışınlarını yansıtarak gözlere zarar verebilir. Plajda uzun süre vakit geçirmek, açık havada beton yüzeylerde çalışmak veya yürümek, UV ışınlarına maruz kalmayı artırabilir.

Mesleki Riskler : Bazı meslek grupları, fotokeratit riskine daha fazla maruz kalır. Kaynakçılar, çiftçiler, balıkçılar ve denizciler gibi açık havada veya UV ışınlarına maruz kalabilecek alanlarda çalışan kişiler, fotokeratit açısından yüksek risk altındadır. Bu meslek gruplarında çalışan kişilerin, gözlerini koruyucu ekipman kullanmaları son derece önemlidir.

Fotokeratit riskini azaltmak için, güneş gözlüğü ve koruyucu gözlükler kullanmak, UV ışınlarına maruz kalma süresini azaltmak ve gerekli durumlarda koruyucu önlemler almak önemlidir. Göz sağlığınızı korumak için bu önlemleri dikkate almak, fotokeratit gibi rahatsızlıkların önlenmesine yardımcı olacaktır.

Fotokeratitin Belirtileri

Fotokeratit belirtileri genellikle UV ışınlarına maruz kaldıktan birkaç saat sonra ortaya çıkar ve oldukça rahatsız edici olabilir. Belirtilerin şiddeti, maruz kalınan UV ışınlarının yoğunluğuna ve süresine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. İşte fotokeratitin başlıca belirtileri:

  • Gözlerde Ağrı ve Yanma : Gözlerde şiddetli ağrı ve yanma hissi, fotokeratitin en yaygın belirtilerindendir. Bu ağrı, genellikle gözlerin UV ışınlarına maruz kalmasından birkaç saat sonra başlar ve gözlerde ciddi bir rahatsızlık yaratır. Ağrı, bazen göz kapaklarının zor açılmasına neden olacak kadar şiddetli olabilir.
  • Gözde Kızarıklık : Fotokeratit, korneanın iltihaplanmasına yol açtığı için gözde belirgin bir kızarıklık meydana gelir. Korneanın yüzeyindeki hücreler hasar gördüğünde, gözdeki kan damarları genişler ve bu durum gözlerde kızarıklık olarak kendini gösterir.
  • Görme Bozukluğu :Bulanık görme, fotokeratitin sıkça karşılaşılan belirtilerinden biridir. UV ışınları korneanın yüzeyine zarar verdiğinde, ışığın göze düzgün şekilde odaklanmasını engeller. Bu da bulanık veya bozuk görmeye neden olur. Ayrıca, ışığa karşı aşırı duyarlılık (fotofobi) da yaygın olarak görülür. Bu durumda, parlak ışıklar gözlerde ciddi rahatsızlık yaratır ve kişinin gözlerini kısmak zorunda kalmasına neden olur.
  • Göz Yaşarması ve Sulanma : Fotokeratit, gözlerde aşırı yaşarmaya ve sulanmaya neden olabilir. Korneanın zarar görmesi, gözyaşı üretimini artırarak gözlerin sürekli yaşarmasına yol açar. Bu durum, gözlerin sürekli olarak nemli ve sulanmış hissedilmesine neden olur.
  • Gözde Yabancı Cisim Hissi : Fotokeratit geçiren kişiler, gözlerinde sanki bir şey varmış gibi rahatsız edici bir his yaşayabilirler. Bu his, genellikle korneadaki hücrelerin hasar görmesi ve yüzeyin pürüzlü hale gelmesi nedeniyle ortaya çıkar. Gözdeki yabancı cisim hissi, göz kırpma veya göz kapaklarını hareket ettirme sırasında daha belirgin hale gelebilir.
  • Işığa Karşı Aşırı Duyarlılık (Fotofobi) : Fotokeratit hastalarında sıkça görülen bir diğer belirti de fotofobidir. Bu durum, gözlerin parlak ışıklara karşı aşırı duyarlı hale gelmesiyle karakterizedir. Kişi, parlak ışıklara baktığında gözlerinde şiddetli ağrı ve rahatsızlık hisseder. Fotofobi, genellikle korneanın hasar görmesi sonucu ortaya çıkar ve kişinin karanlık ortamlarda bulunma isteğini artırır.
  • Göz Kapağı Spazmları : Fotokeratit, göz kapaklarında istemsiz kasılmalara ve spazmlara neden olabilir. Bu durum, gözlerdeki ağrı ve rahatsızlığın bir sonucudur. Göz kapağı spazmları, kişinin göz kapaklarını kontrol etmesini zorlaştırabilir ve gözlerin sürekli kapalı kalmasına neden olabilir.
  • Bulanık ve Düşük Görüş Keskinliği : Fotokeratit, görme keskinliğinde azalmaya yol açabilir. Göz yüzeyindeki hücrelerin hasar görmesi, ışığın düzgün bir şekilde retina üzerine odaklanmasını engeller ve bu da bulanık görmeye neden olur. Kişi, net bir şekilde görme yetisini kaybedebilir ve bu durum günlük aktivitelerini zorlaştırabilir.
  • Gözlerde Şişlik : Fotokeratit, göz kapaklarının ve göz çevresinin şişmesine neden olabilir. Bu şişlik, genellikle gözdeki iltihaplanmanın bir sonucudur ve gözlerin daha hassas ve ağrılı hale gelmesine neden olur. Gözlerdeki şişlik, görme yetisini de olumsuz etkileyebilir.

Fotokeratit belirtileri, genellikle maruz kalınan UV ışınlarının şiddeti ve süresine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bu belirtiler, genellikle birkaç gün içinde kendi kendine geçer. Ancak, belirtiler şiddetliyse veya uzun süre devam ediyorsa, bir göz doktoruna başvurmak önemlidir. Göz sağlığınızı korumak için güneş gözlüğü ve koruyucu gözlükler kullanmak, UV ışınlarına karşı etkili bir korunma yöntemidir.

Fotokeratitin Tedavisi ve Önlenmesi

Fotokeratit, genellikle geçici bir rahatsızlık olup, çoğu vaka evde uygulanabilecek basit yöntemlerle tedavi edilebilir. Bununla birlikte, fotokeratitin önlenmesi, göz sağlığını korumak açısından büyük önem taşır. İşte fotokeratitin tedavi ve önleme yöntemleri:

Fotokeratitin Tedavisi

  • Göz Dinlendirme : Fotokeratit belirtileri ortaya çıktığında, gözlerin dinlendirilmesi ilk ve en önemli adımdır. Gözlerin kapalı tutulması ve karanlık bir ortamda dinlendirilmesi, korneanın iyileşmesine yardımcı olur. Bu süreçte, parlak ışıklardan kaçınmak ve gözleri mümkün olduğunca az kullanmak önerilir.
  • Soğuk Kompres : Gözlerdeki ağrı ve şişliği azaltmak için soğuk kompres uygulanabilir. Temiz bir bez veya havluyu soğuk suya batırarak gözlere nazikçe kompres yapmak, rahatsızlığı hafifletebilir. Soğuk kompres, gözlerdeki iltihaplanmayı azaltmaya ve ağrıyı hafifletmeye yardımcı olur.
  • Yapay Gözyaşı Damlası : Gözlerdeki kuruluğu ve rahatsızlığı hafifletmek için yapay gözyaşı damlaları kullanılabilir. Bu damlalar, göz yüzeyini nemlendirir ve korneanın iyileşme sürecini hızlandırır. Yapay gözyaşı damlaları, eczanelerde reçetesiz olarak temin edilebilir ve gün boyunca birkaç kez kullanılabilir.
  • Ağrı Kesici İlaçlar : Fotokeratit nedeniyle oluşan ağrıyı hafifletmek için ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir. İbuprofen veya asetaminofen gibi reçetesiz satılan ağrı kesiciler, ağrıyı ve iltihaplanmayı azaltmada etkili olabilir. Ancak, herhangi bir ilaç kullanmadan önce bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir.
  • Antibiyotik ve Steroid Göz Damlası : Şiddetli vakalarda, göz doktoru tarafından reçete edilen antibiyotik veya steroid göz damlaları kullanılabilir. Antibiyotik damlalar, enfeksiyon riskini azaltırken, steroid damlalar iltihaplanmayı ve ağrıyı hafifletir. Bu tür ilaçlar, doktor kontrolünde ve belirtilen dozajda kullanılmalıdır.
  • Doktor Kontrolü : Fotokeratit belirtileri şiddetli ise veya birkaç gün içinde geçmiyorsa, bir göz doktoruna başvurmak önemlidir. Doktor, gerekli muayeneyi yaparak uygun tedavi yöntemlerini belirleyecektir. Göz sağlığını korumak için doktorun önerilerine uymak önemlidir.

Fotokeratitin Önlenmesi

  • Güneş Gözlüğü Kullanımı : Güneş gözlüğü kullanmak, UV ışınlarının zararlı etkilerinden korunmanın en etkili yollarından biridir. UV filtreli güneş gözlükleri, hem UV-A hem de UV-B ışınlarını engelleyerek korneayı korur. Güneş gözlüğü seçerken, %100 UV koruması sağlayan modeller tercih edilmelidir.
  • Koruyucu Gözlükler : Kaynak işleri veya solaryum gibi UV ışınlarına maruz kalınan durumlarda koruyucu gözlükler kullanmak önemlidir. Bu tür gözlükler, gözleri yüksek miktarda UV ışınına karşı korur ve fotokeratit riskini azaltır. İş güvenliği gerektiren alanlarda çalışırken, uygun koruyucu ekipman kullanmak zorunludur.
  • Şapka ve Geniş Kenarlı Şapkalar : Güneşli havalarda geniş kenarlı şapkalar kullanmak, yüz ve göz çevresini güneş ışınlarından korur. Şapka, doğrudan güneş ışığına maruz kalmayı azaltarak gözlerin UV ışınlarına karşı korunmasına yardımcı olur. Özellikle açık havada uzun süre kalınacak durumlarda şapka kullanımı önerilir.
  • UV Filtreli Kontakt Lensler : Kontakt lens kullanıcıları için UV filtreli lensler, gözleri UV ışınlarına karşı korumada etkili bir yöntemdir. UV filtreli kontakt lensler, korneanın zarar görmesini engelleyerek fotokeratit riskini azaltır. Ancak, kontakt lenslerin tek başına yeterli koruma sağlamadığı unutulmamalıdır; güneş gözlüğü kullanımıyla desteklenmelidir.
  • Düzenli Göz Kontrolleri : Düzenli göz kontrolleri, göz sağlığının korunmasında önemli bir rol oynar. Göz doktoru tarafından yapılan kontroller, gözlerdeki olası sorunların erken teşhis edilmesini sağlar ve gerekli önlemlerin alınmasına yardımcı olur. Fotokeratit riskini azaltmak için düzenli olarak göz doktoruna gitmek önemlidir.
  • Yansıtıcı Yüzeylerden Kaçınma : Yansıtıcı yüzeyler, UV ışınlarının etkisini artırarak gözlere zarar verebilir. Plajda kum, deniz kenarında su ve karlı alanlar gibi yansıtıcı yüzeylerden mümkün olduğunca kaçınmak veya bu alanlarda koruyucu gözlükler kullanmak, fotokeratit riskini azaltır.
  • Bilinçlendirme ve Eğitim : Fotokeratit ve UV ışınlarının zararlı etkileri hakkında bilinçlendirme ve eğitim çalışmaları, toplumun bu konuda daha dikkatli olmasını sağlar. Özellikle açık havada çalışanlar ve spor yapan kişiler, fotokeratit riskleri ve korunma yöntemleri hakkında bilgilendirilmelidir.

Fotokeratit, UV ışınlarına maruz kalma sonucu oluşan bir göz rahatsızlığıdır ve genellikle geçici bir durumdur. Ancak, gerekli önlemler alınmazsa ciddi göz problemlerine yol açabilir. Göz sağlığını korumak için güneş gözlüğü ve koruyucu gözlükler kullanmak, UV ışınlarına karşı korunmak için önemlidir. Eğer fotokeratit belirtileri yaşıyorsanız, gözlerinizi dinlendirmeli ve gerekirse bir doktora başvurmalısınız. Unutmayın, göz sağlığı genel sağlığımızın önemli bir parçasıdır ve korunması gerekmektedir.

Etiketler

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL

Merhaba Op.Dr.Mustafa EREN