Oküler Migren Nedenleri ve Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir ve Önlenir?

Yazar Yorum Yap 101 Görüntüleme
Oküler Migren Nedenleri ve Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir ve Önlenir?

Oküler migren, özellikle görme bozukluklarıyla ilişkilendirilen bir migren türüdür. Bu makalede, oküler migrenin nedenlerini, belirtilerini, tedavi yöntemlerini ve nasıl önlenebileceğini ayrıntılı bir şekilde ele alacağız. Bu bilgiler, oküler migrenle başa çıkmanıza ve yaşam kalitenizi artırmanıza yardımcı olabilir.

Oküler Migren Nedir?

Oküler migren, göz migreni veya retinal migren olarak da bilinir ve geçici görme bozuklukları ile karakterize edilen bir migren türüdür. Bu durum, genellikle bir veya iki gözde geçici görme kaybı, görsel bozukluklar veya yanıp sönen ışıklar gibi belirtilerle kendini gösterir. Oküler migren, hem baş ağrısı ile birlikte hem de baş ağrısı olmadan ortaya çıkabilir. Çoğu zaman, oküler migren atakları kısa süreli ve geçicidir, ancak bu ataklar kişinin günlük yaşamını önemli ölçüde etkileyebilir.

Oküler Migrenin Tanımı ve Özellikleri

Oküler migren, migrenin nadir görülen bir türüdür ve genellikle klasik migrenin aksine görsel belirtilerle kendini gösterir. Oküler migren atakları sırasında, kişiler genellikle tek gözde veya her iki gözde de geçici görme kaybı yaşarlar. Bu görme kaybı genellikle birkaç dakika ile yarım saat arasında sürebilir. Atakların süresi kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.

Oküler migrenin diğer özellikleri şunlardır:

Geçici Kör Noktalar: Kişi, görüş alanında kör noktalar veya boşluklar fark edebilir. Bu kör noktalar, genellikle merkezden başlayarak dışa doğru genişler.

Yanıp Sönen Işıklar: Görüş alanında yanıp sönen ışıklar veya parlayan noktalar görülebilir. Bu ışıklar, genellikle atak sırasında ortaya çıkar ve geçicidir.

Zikzak Desenler ve Dalgalı Çizgiler: Bazı kişiler, görüş alanında zikzak desenler veya dalgalı çizgiler gibi anormal görsel şekiller görebilir.

Oküler Migren ve Klasik Migren Arasındaki Farklar

Oküler migren ile klasik migren arasında bazı önemli farklar vardır. Klasik migren, genellikle şiddetli baş ağrısı ile birlikte görülür ve baş ağrısı, migren atağının en belirgin özelliğidir. Klasik migren atakları sırasında, baş ağrısı genellikle tek taraflıdır ve zonklayıcı bir karakterdedir. Ayrıca, klasik migren atakları sırasında mide bulantısı, kusma ve ışığa duyarlılık gibi belirtiler de yaygındır.

Buna karşılık, oküler migren atakları sırasında baş ağrısı her zaman mevcut olmayabilir. Oküler migrenin en belirgin özelliği, geçici görme bozukluklarıdır. Baş ağrısı varsa bile, bu ağrı genellikle daha hafif şiddette olabilir ve görme bozuklukları ön plandadır. Bu nedenle, oküler migren, sadece baş ağrısı olmadan görsel belirtilerle de ortaya çıkabilir.

Oküler Migrenin Görülme Sıklığı ve Risk Faktörleri

Oküler migren, genel migren vakalarına göre daha nadir görülür. Migren hastalarının yaklaşık %1’inde oküler migren görülmektedir. Ancak, bu durum migrenin alt türlerinden biridir ve her yaştan insanda görülebilir. Oküler migren, genellikle genç yetişkinlerde ve kadınlarda daha yaygındır. Bununla birlikte, çocuklarda ve yaşlılarda da ortaya çıkabilir.

Risk faktörleri arasında şunlar bulunur:

Genetik Yatkınlık: Ailede migren öyküsü olan kişilerde oküler migren görülme olasılığı daha yüksektir.

Hormonal Değişiklikler: Özellikle kadınlarda hormonal değişiklikler, örneğin menstrüasyon dönemi veya menopoz, migren ataklarını tetikleyebilir.

Stres ve Anksiyete: Yüksek stres seviyeleri ve anksiyete, migren ataklarını tetikleyebilir ve oküler migren riskini artırabilir.

Çevresel Faktörler: Parlak ışıklar, yüksek sesler veya belirli kokular gibi çevresel faktörler, migren ataklarını tetikleyebilir.

Beslenme: Çikolata, peynir, işlenmiş etler ve kafein gibi bazı yiyecek ve içecekler, migreni tetikleyebilir.

Oküler Migrenin Tanısı

Oküler migren tanısı genellikle klinik değerlendirme ve hasta öyküsüne dayanır. Göz hastalıkları uzmanı veya nörolog, hastanın belirtilerini değerlendirir ve diğer olası nedenleri dışlamak için çeşitli testler yapabilir. Tanı sürecinde göz muayenesi, görme alanı testleri ve beyin görüntüleme yöntemleri (MR veya BT) kullanılabilir. Oküler migren tanısı konulduktan sonra, uygun tedavi ve yönetim stratejileri belirlenir.

Oküler migren, geçici görme bozuklukları ile kendini gösteren bir migren türüdür. Genetik, hormonal değişiklikler, stres ve çevresel faktörler gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Oküler migren atakları genellikle kısa süreli ve geçici olsa da, günlük yaşamı önemli ölçüde etkileyebilir. Bu nedenle, oküler migren belirtileri yaşayan kişilerin bir sağlık profesyoneline başvurması ve uygun tedavi ve yönetim stratejilerini belirlemesi önemlidir.

Oküler Migrenin Nedenleri

Oküler migrenin kesin nedeni henüz tam olarak anlaşılmamış olsa da, çeşitli faktörlerin bu durumu tetikleyebileceği düşünülmektedir. Oküler migrenin nedenleri çok yönlüdür ve genetik yatkınlık, hormonal değişiklikler, stres, beslenme alışkanlıkları ve çevresel faktörler gibi birçok etkeni içerir. İşte oküler migrenin olası nedenleri ve tetikleyicileri:

  • Aile Geçmişi: Migrenin genetik bir bileşeni olduğu bilinmektedir. Aile üyelerinde migren veya oküler migren öyküsü olan bireylerde, bu durumun görülme olasılığı daha yüksektir. Genetik yatkınlık, migren ataklarının sıklığını ve şiddetini etkileyebilir.
  • Gen Mutasyonları: Araştırmalar, belirli gen mutasyonlarının migren riskini artırabileceğini göstermektedir. Bu genetik değişiklikler, beyindeki kimyasal sinyalleşme yollarını etkileyerek migren ataklarını tetikleyebilir.
  • Östrojen Seviyeleri: Özellikle kadınlarda, hormonal dalgalanmalar migren ataklarını tetikleyebilir. Menstrüasyon, hamilelik ve menopoz gibi hormonal değişiklikler, östrojen seviyelerinde dalgalanmalara neden olarak migren ataklarını artırabilir.
  • Doğum Kontrol Hapları ve Hormon Tedavisi: Hormonal doğum kontrol yöntemleri veya hormon replasman tedavisi alan kadınlar, hormonal değişikliklere bağlı olarak oküler migren riski taşıyabilirler.
  • Yüksek Stres Seviyeleri: Stres, migrenin en yaygın tetikleyicilerinden biridir. Yüksek stres seviyeleri, vücutta kortizol ve diğer stres hormonlarının salınımını artırarak migren ataklarına yol açabilir.
  • Anksiyete ve Depresyon: Psikolojik durumlar, migren ataklarını tetikleyebilir ve şiddetini artırabilir. Anksiyete ve depresyon gibi durumlar, migren riskini artırabilir ve atakların daha sık görülmesine neden olabilir.
  • Tetikleyici Gıdalar: Çikolata, peynir, işlenmiş etler ve monosodyum glutamat (MSG) içeren gıdalar gibi bazı yiyecekler migreni tetikleyebilir. Ayrıca, alkol (özellikle kırmızı şarap) ve kafein de migren ataklarını artırabilir.
  • Kan Şekeri Düzeyleri: Düşük kan şekeri seviyeleri (hipoglisemi) migren ataklarını tetikleyebilir. Öğün atlamak veya düzensiz yemek yemek, kan şekeri seviyelerinde dalgalanmalara neden olarak migreni tetikleyebilir.
  • Parlak Işıklar ve Gürültü: Yoğun ışıklar, güneş ışığı veya bilgisayar ekranları gibi parlak ışık kaynakları migreni tetikleyebilir. Benzer şekilde, yüksek sesler ve ani gürültüler de migren ataklarını artırabilir.
  • Kokular: Güçlü kokular, özellikle parfüm, kimyasallar veya tütün dumanı gibi kokular migreni tetikleyebilir.
  • Hava Değişiklikleri: Hava durumu ve barometrik basınçtaki değişiklikler bazı kişilerde migren ataklarını tetikleyebilir. Nem, sıcaklık ve basınç değişiklikleri migreni etkileyebilir.
  • Uyku Düzeni Bozuklukları: Düzensiz uyku veya yetersiz uyku migren ataklarına yol açabilir. Hem uyku eksikliği hem de aşırı uyku migren riskini artırabilir.
  • Fiziksel Aktivite: Aşırı fiziksel aktivite veya egzersiz migreni tetikleyebilir. Özellikle alışılmamış yoğunlukta yapılan egzersizler migren ataklarına neden olabilir.
  • Dehidrasyon: Yetersiz sıvı alımı ve dehidrasyon, migren ataklarını tetikleyebilir. Vücudun susuz kalması, migrenin başlamasına neden olabilir.

Oküler Migrenin Tetikleyicileri ile Baş Etme Yöntemleri

Oküler migrenin tetikleyicilerini tanımlamak ve bu tetikleyicilerden kaçınmak, migren ataklarını önlemek için önemlidir. İşte bazı baş etme stratejileri:

Günlük Tutma: Migren ataklarının ne zaman ve hangi koşullar altında meydana geldiğini kaydetmek, tetikleyicileri tanımlamaya yardımcı olabilir.

Stres Yönetimi: Meditasyon, yoga ve nefes egzersizleri gibi stres yönetimi tekniklerini uygulamak, migren ataklarını azaltabilir.

Düzenli Uyku Düzeni: Her gün aynı saatte yatıp kalkmak ve yeterli uyku almak, migren riskini azaltabilir.

Sağlıklı Beslenme: Dengeli bir diyet uygulamak ve migreni tetikleyebilecek gıdalardan kaçınmak önemlidir. Düzenli ve sağlıklı öğünler tüketmek, kan şekeri seviyelerini dengede tutar.

Hidrasyon: Yeterli miktarda su içmek ve vücudu nemli tutmak, migren ataklarını önlemeye yardımcı olabilir.

Çevresel Kontroller: Parlak ışıklardan, yüksek seslerden ve güçlü kokulardan kaçınmak, migren ataklarını azaltabilir. Gözlerinizi dinlendirmek için düzenli aralar vermek de önemlidir.

Oküler migrenin nedenleri karmaşıktır ve çeşitli genetik, hormonal, psikolojik, beslenme ve çevresel faktörleri içerir. Bu tetikleyicileri tanımak ve bunlarla başa çıkmak, oküler migren ataklarını önlemek ve yönetmek için kritik öneme sahiptir. Oküler migren belirtileri yaşayan kişilerin, tetikleyicilerini belirlemek ve uygun tedavi yöntemlerini uygulamak için bir sağlık profesyoneline danışmaları önemlidir.

Oküler Migren Belirtileri

Oküler migren, genellikle görsel bozukluklarla kendini gösteren bir migren türüdür. Bu bozukluklar, kişiden kişiye değişiklik gösterebilir ve çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Oküler migrenin belirtileri, günlük yaşamı önemli ölçüde etkileyebilir ve bu nedenle doğru bir şekilde tanımlanması ve yönetilmesi önemlidir. İşte oküler migrenin yaygın belirtileri ve bu belirtilerin detaylı bir açıklaması:

  • Tek Gözde Görme Kaybı: Oküler migren, genellikle tek gözde geçici görme kaybına neden olur. Bu kayıp, birkaç dakika ile yarım saat arasında sürebilir. Görme kaybı, genellikle görüş alanının bir kısmında başlar ve zamanla genişleyebilir.
  • Her İki Gözde Görme Kaybı: Daha nadir olmakla birlikte, bazı kişilerde her iki gözde de geçici görme kaybı yaşanabilir. Bu durum, genellikle daha kısa sürelidir ve geçicidir.
  • Yanıp Sönen Işıklar (Fotopsi): Oküler migrenin en yaygın belirtilerinden biri, görüş alanında yanıp sönen ışıklar veya parlayan noktaların görülmesidir. Bu ışıklar, genellikle beyaz veya parlak renkte olabilir ve ani bir şekilde ortaya çıkar.
  • Zikzak Desenler ve Dalgalı Çizgiler: Bazı kişiler, görüş alanında zikzak desenler veya dalgalı çizgiler gibi anormal görsel şekiller görebilir. Bu desenler genellikle renkli veya siyah-beyaz olabilir ve hareketli bir yapıya sahip olabilir.
  • Kör Noktalar (Skotom): Görüş alanında kör noktalar veya boşluklar oluşabilir. Bu kör noktalar, genellikle merkezden başlayarak dışa doğru genişler ve görüşün belirli bir kısmını tamamen engelleyebilir.
  • Görme Alanında Bükülmeler: Görme alanında düz çizgilerin bükülmüş veya dalgalı gibi görünmesi, oküler migrenin yaygın bir belirtisidir. Bu bozukluk, özellikle yazıların veya nesnelerin şeklinde anormallikler olarak fark edilebilir.
  • Baş Ağrısının Türü: Oküler migren, genellikle şiddetli baş ağrılarıyla ilişkilidir. Baş ağrısı, genellikle zonklayıcı bir karakterde olup, başın bir tarafında daha yoğun hissedilebilir. Ancak, oküler migrenin görsel belirtileri bazen baş ağrısı olmadan da ortaya çıkabilir.
  • Baş Ağrısının Süresi: Baş ağrısı, görsel belirtilerden hemen sonra başlayabilir ve birkaç saat ile birkaç gün arasında sürebilir. Bazı kişilerde baş ağrısı, görsel belirtilerin sona ermesinden sonra devam edebilir.
  • Aşırı Hassasiyet: Migren atakları sırasında, gözler ışığa karşı aşırı hassas hale gelebilir. Bu durum, parlak ışıklar veya güneş ışığı gibi kaynaklara karşı rahatsızlık hissine neden olabilir.
  • Işıktan Kaçınma: Işığa duyarlılık nedeniyle, kişiler genellikle karanlık bir ortamda kalmayı tercih ederler ve parlak ışıklardan kaçınırlar.
  • Mide Bulantısı ve Kusma: Oküler migren atakları sırasında mide bulantısı ve kusma görülebilir. Bu belirtiler, baş ağrısıyla birlikte daha belirgin hale gelebilir.
  • Denge ve Koordinasyon Bozuklukları: Bazı kişilerde denge ve koordinasyon sorunları ortaya çıkabilir. Bu durum, atak sırasında baş dönmesi veya sersemlik hissi ile kendini gösterebilir.
  • Seslere Duyarlılık (Fonofobi): Migren atakları sırasında seslere karşı aşırı duyarlılık gelişebilir. Yüksek sesler veya ani gürültüler, rahatsızlık ve ağrıya neden olabilir.

Oküler Migren Belirtilerinin Seyri ve Ciddiyeti

Oküler migren belirtileri, kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterebilir ve her migren atağı aynı belirtileri içermeyebilir. Belirtilerin süresi ve ciddiyeti de değişkenlik gösterebilir:

Atak Süresi: Oküler migren atakları genellikle 10-30 dakika sürer. Ancak, bazı kişilerde bu süre daha uzun olabilir ve belirtiler birkaç saat boyunca devam edebilir.

Belirtilerin Ciddiyeti: Oküler migren belirtileri hafif ile şiddetli arasında değişebilir. Bazı kişiler sadece hafif görsel bozukluklar yaşarken, diğerleri ciddi görme kaybı ve yoğun baş ağrıları yaşayabilir.

Tekrar Eden Ataklar: Oküler migren, kronik bir durum olabilir ve belirli aralıklarla tekrar edebilir. Atak sıklığı kişiden kişiye değişebilir; bazı kişiler ayda birkaç kez atak yaşayabilirken, diğerleri yılda sadece birkaç kez atak geçirebilir.

Oküler migren belirtileri, geçici görme kaybı, yanıp sönen ışıklar, zikzak desenler ve baş ağrısı gibi çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Bu belirtiler, günlük yaşamı önemli ölçüde etkileyebilir ve doğru bir şekilde tanımlanması ve yönetilmesi önemlidir. Oküler migren belirtileri yaşayan kişilerin, belirtileri hafifletmek ve atakları önlemek için bir sağlık profesyoneline danışmaları ve uygun tedavi yöntemlerini uygulamaları önemlidir.

Oküler Migren Nasıl Tedavi Edilir?

Oküler migrenin tedavisi, semptomların şiddetine ve sıklığına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Tedavi, migren ataklarının sıklığını azaltmayı, semptomları hafifletmeyi ve yaşam kalitesini artırmayı hedefler. Oküler migrenin tedavisi ve yönetimi için çeşitli yöntemler ve stratejiler bulunmaktadır. İşte oküler migren tedavisinde kullanılan yaygın yöntemler ve detayları:

Farmakolojik Tedavi

Ağrı Kesiciler:

  • Parasetamol ve Ibuprofen: Hafif ve orta şiddetteki migren ağrıları için genellikle ilk tercih edilen ilaçlardır. Bu ilaçlar, baş ağrısını hafifletmeye yardımcı olabilir ve migrenin diğer semptomlarını azaltabilir.
  • Nonsteroidal Anti-Inflamatuar İlaçlar (NSAID’ler): Ibuprofen, naproksen gibi NSAID’ler, migren ağrısını ve iltihaplanmayı azaltmada etkili olabilir.

Triptanlar:

  • Sumatriptan ve Rizatriptan: Triptanlar, migrenin erken belirtileri ortaya çıktığında alınan ve serotonin reseptörlerine bağlanarak migren ataklarını durdurabilen ilaçlardır. Triptanlar, özellikle orta ve şiddetli migren ataklarında etkili olabilir.

Ergotaminler:

  • Ergotamin Tartrate ve Dihidroergotamin: Bu ilaçlar, migren atağını hafifletmek için damarları daraltarak çalışır. Genellikle daha şiddetli migren ataklarında kullanılır, ancak yan etkileri nedeniyle dikkatli kullanılmalıdır.

Antiemetikler:

  • Metoklopramid ve Domperidon: Mide bulantısı ve kusmayı hafifletmek için kullanılan ilaçlardır. Migren atakları sırasında yaygın olarak görülen mide bulantısı semptomlarını azaltmada yardımcı olabilir.

Preventif (Önleyici) İlaçlar:

  • Beta Blokerler: Propranolol gibi beta blokerler, migren ataklarını önlemek için kullanılabilir. Bu ilaçlar, migren ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltabilir.
  • Kalsiyum Kanal Blokerleri: Verapamil gibi kalsiyum kanal blokerleri, migren ataklarını önlemeye yardımcı olabilir.
  • Antikonvülzanlar: Valproat ve topiramat gibi antikonvülzanlar, migrenin önlenmesinde etkili olabilir.
  • Antidepresanlar: Amitriptilin ve venlafaksin gibi antidepresanlar, migren ataklarının sıklığını azaltmak için kullanılabilir.

Stres Yönetimi ve Psikolojik Destek

Meditasyon ve Yoga:

  • Gevşeme Teknikleri: Meditasyon, yoga ve derin nefes egzersizleri, stresi azaltarak migren ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltabilir. Bu teknikler, vücudun rahatlamasına ve zihinsel huzurun artmasına yardımcı olabilir.

Biyo-geribildirim:

  • Biyo-geribildirim Terapisi: Biyo-geribildirim, vücut fonksiyonlarını kontrol etmeyi öğrenmeye yardımcı olan bir tekniktir. Bu terapi, kas gerginliğini azaltarak ve stres yönetimini geliştirerek migren ataklarını önleyebilir.

Psikoterapi:

  • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): BDT, migren hastalarının stresle başa çıkma becerilerini geliştirmelerine ve migren ataklarını tetikleyen psikolojik faktörleri yönetmelerine yardımcı olabilir.

Diyet ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Tetikleyici Gıdalardan Kaçınma:

  • Diyet Düzenlemeleri: Çikolata, peynir, işlenmiş etler ve kafein gibi migreni tetikleyebilecek gıdalardan kaçınmak, atakların sıklığını azaltabilir. Gıda günlüğü tutmak, hangi gıdaların migreni tetiklediğini belirlemeye yardımcı olabilir.

Düzenli ve Dengeli Beslenme:

  • Sağlıklı Diyet: Düzenli ve dengeli beslenme, kan şekeri seviyelerini dengede tutarak migren riskini azaltabilir. Öğün atlamamak ve düzenli aralıklarla yemek yemek önemlidir.

Hidrasyon:

  • Yeterli Su Tüketimi: Yeterli miktarda su içmek, vücudun susuz kalmasını önleyerek migren ataklarını azaltabilir. Dehidrasyon, migrenin yaygın bir tetikleyicisidir.

Uyku Düzeni:

  • Düzenli Uyku: Her gün aynı saatte yatıp kalkmak ve yeterli uyku almak, migren ataklarını önlemeye yardımcı olabilir. Hem uyku eksikliği hem de aşırı uyku migreni tetikleyebilir.

Fiziksel Aktivite:

  • Düzenli Egzersiz: Hafif ve orta şiddette düzenli egzersiz yapmak, migren ataklarını azaltabilir. Egzersiz, stresin azalmasına ve genel sağlık durumunun iyileşmesine katkıda bulunur.

Oküler migrenin tedavisi, semptomların şiddetine ve kişisel ihtiyaçlara bağlı olarak değişiklik gösterebilir. İlaç tedavisi, stres yönetimi, diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi yöntemler, migren ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltmada etkili olabilir. Oküler migren belirtileri yaşayan kişilerin, bir sağlık profesyoneline danışarak uygun tedavi ve yönetim stratejilerini belirlemeleri önemlidir. Bu sayede, oküler migrenin olumsuz etkileri en aza indirilebilir ve yaşam kalitesi artırılabilir.

Oküler Migren Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Oküler migren kalıcı görme kaybına neden olabilir mi?
Oküler migren genellikle geçici görme kaybına neden olur ve kalıcı hasar bırakmaz. Ancak, sık sık oküler migren yaşayan kişilerin bir doktora başvurması önemlidir.

Oküler migren atakları ne kadar sürer?
Oküler migren atakları genellikle 10-30 dakika sürer, ancak bazı kişilerde bu süre daha uzun olabilir.

Oküler migren sadece bir gözde mi görülür?
Oküler migren genellikle tek bir gözde görülür, ancak bazı durumlarda her iki gözde de ortaya çıkabilir.

Oküler migren ile klasik migren arasındaki fark nedir?
Oküler migren, görsel bozukluklarla ilişkilidir ve bazen baş ağrısı olmadan da ortaya çıkabilir. Klasik migren ise genellikle şiddetli baş ağrısı ile birlikte görülür.

Oküler migreni tetikleyen faktörler nelerdir?
Stres, uyku düzeni bozuklukları, belirli gıdalar ve hormonal değişiklikler oküler migreni tetikleyebilir.

Oküler migren tedavisi için hangi doktora başvurulmalı?
Oküler migren tedavisi için nöroloji veya göz hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır.

Oküler migren, geçici görme bozuklukları ve bazen baş ağrıları ile karakterize edilen bir migren türüdür. Genetik, stres, hormonlar ve çevresel faktörler gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Belirtiler genellikle geçici olsa da, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Oküler migreni yönetmek ve önlemek için stres yönetimi, sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ve gerektiğinde tıbbi tedavi yöntemleri uygulanabilir. Bu makaledeki bilgiler, oküler migren hakkında daha iyi bir anlayış sağlayarak, bu durumu daha etkili bir şekilde yönetmenize yardımcı olabilir.

Etiketler

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL

Merhaba Op.Dr.Mustafa EREN